Navigasyon |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Alevilikte Temizlik Ve Doğruluk |
|
|
Sağlıklı bir hayatın ve insanlar arası ilişkilerin sağlıklı yürümesinin en başta gelen kuralı temiz olmaktır. İnsan mutluluğunun temeli de sağlıktır. Sağlığın yolu ise temizlikten geçer, bu nedenle dinimiz kişi ve toplum için son derece faydalı olan temizliğe önem vermiştir.
Temizlik; iki şekilde ele alabiliriz.
1- Zahiri (dış) temizlik
2- Batıni (iç) temizlik
a- Zahi (dış) temizlik:
Allah, Kur’an-ı Kerim’in ilk inen ayetlerinde okumayı, ikinci olarak inen ayetlerinde ise temizlenmeyi emretmiştir. Hz. Muhammed’e peygamberlik görevinin bildirildiği ve temizliği emreden ayetlerde şöyle buyurmaktadır.
“Ey örtüsüne sarınan (Resulüm)! Kalk ve (İnsanları) uyar. Yalnız Rabbinin büyük tanı elbiseni tertemiz tut, kötü şeyleri terk et.” (Müddessir süresi, 1-5 ayet)
Görüldüğü gibi bu ayetlerde, peygamberimiz Hz. Muhammed’e ve onun şahsında tüm insanlara elbise temizliğiyle birlikte kötü şeylerin terk edilmesini de emredilmektedir. Yüce Allah; bir başka ayette de Allah, “Tövbe edenleri sever, temizlenenleri de sever” (Bakara süresi 2. Ayet) Buyurarak temiz olmamızı istemektedir. Demek ki dinimiz, insanların yalnız giyimleri ve çevreleri bakımından değil, ahlaki yönde de temiz olmamızı istemektedir. Dinimize göre temizlik denilince, insanın giysilerini, bedenini, çevresini ve yaşadığı yerin temiz tutulmasını kalbinin kötü düşüncelerden arındırılması anlaşılır.
Değerli canlar!
Dört kapı, kırk makamda, Şeriat kapısının, dokuz makamı “arı giyinip ve arınmaktır. Temiz ve derli- toplu giyinmiş bir kimse, giyimi yeni ve pahalı cinsten olmasa bile, bir işyerinde ya da bir topluluk içinde en azından horlanmaz. Hiç kimse onunla aynı yerde bulunmaktan tedirginlik duymaz. Sözlerine kulak verilir. Hele kafası ve gönlü boş bir insanda değilse, çevresinin ilgi ve beğenisini rahatça kazanır. Aranılan, sevilen ve saygı duyulan bir kişi haline kolaylıkla gelebilir.
Bir insan ne kadar bilgili olursa olsun, eğer temizliğine önem vermezse, giyimine dikkat etmezse, çevresinde ki insanları rahatsız ederse, insanların ilgisini ve dostluğunu kazanamaz. Toplumsal yaşamda da başarı sağlayamadığı gibi günlük yaşamda da rahat, huzurlu bir yaşam sürdüremez ve insanlar arasıda da iyi ilişkiler geliştiremez.
Kısaca, her yerde her zaman temiz olmalıyız, temiz olmamız hem birey olarak büyük yararları vardır. Çevre temizliği beden temizliği ile sağlıklı oluruz, insan beden temizliği ile sağlığını koruduğu gibi kendisine olan güveni de artar. Çevresini de rahatsız etmemiş olur. Bunun için beden temizliği toplumun sağlığı ve mutluluğu için çok önemlidir.
Değerli canlar!
Cem evlerimizde ibadetlerimizi huzur içinde yapa bilmemiz için buraya gelen canların söz, davranışlarına ve temizliklerine dikkat etmeleri gerekir. Cem evleri ve çevrelerini temiz tutmalıyız. Cem evine temiz girilmeli, yüksek sesle konuşmamalıyız, ibadet yerimiz olan cem evlerimizi düzenli ve temiz tutulmasına özen göstermeliyiz.
Değerli canlar!
Temizliğine düşkün olmayan kişi sağlığına da zarar verebilir. Canlılara zarar verir. O halde sağlıklı bir yaşam için temiz giyinmeyi bir prensip haline getirmeliyiz.
Atalarımızın söylediği gibi; temizlik imandandır, temizlik aydınlıktır, temizlik, güzelliğin anasıdır, temizlik ruhun aynasıdır, temizlik sağlığın mayasıdır gibi bir çok öneri ve uyarılarda bizlere temizliğin yaşam için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışmışlardır.
Değerli canlar!
Atalarımızın söylediği bir başka sözde de can çıkmazsa huy çıkmaz veya insanın huyu derisinin altındadır. Diyerek insanların küçük yaşta edindikleri bazı alışkınlıklarını kolay kolay terk etmediklerini vurgulamak istemişlerdir. Bunun içindir ki küçük yaşta çocuklarımız temizliklerine önem vermeliyiz.
Sevgili peygamberimiz çocuklar için bırakabileceğimiz en değerli mirasın, güzel ahlak ve terbiye olduğunu belirtmiştir. Cemlerimizde de dürüst, temiz, inançlı, iyi huylu, iyi sözlü ve iyi davranış içinde olmalıyız. Bu nedenle; Allah’ı, peygamber’i, Ehl-i Beyti sevmek, ahlaklı olmak ve temizliği içselleştirmek ibadetimizin gereğidir.
Değerli Canlar!
Biliyorsunuz cem evi ibadet yeridir. İbadette amaç insanın özünü nizam’a (terazi) koyup Allah’ın huzurunda yaptıklarının hesabını vermektir. İnsanın bu hesabını cevap verebilmesi, tevekkür ederek ruhunu yükseltip, Allah’a teslim olması gerekir. Eğer tevekküre girecek bir insanın bulunduğu mekanda kötü kokular varsa ibadet etmesi güçleşir. Bir insanın temiz olmaması veya kötü kokular yayması, o insanın ibadeti esnasında Allah’a teslim olmasına mani olur. Temizliğimize önem vermek, hem kendi sağlığımızı, hem çevremizi, hem de insanların sağlığımızı korumuş oluruz.
b- Batıni (İç temizlik):
Değerli canlar!
Asıl ibadet ruh arılığı ve vicdan temizliğidir. O temizlik Allah’ı çeşmesine varıp, gönül yurdunu temizleyip,rıza yoluna varmaktır.
Alevilikte abdest, dış bedenin yıkanması yanında, asıl önemli olan manevi iç temizliğin adıdır. Hz. Mevlana; “Bedeniniz kirliydi yıkayıp temizlendiniz, ya aklınız kirlendiyse onu ne ile temizleyeceksiniz” diyor. Bu zahirlikten sıyrılıp, Hakk’a ulaşabilmek için Hakk’ın inşa ettiği binayı temiz tutmalıyız. Asıl oradaki “Beyt-el mamür” dediğimiz gönül evimiz pak etmeliyiz.
Her türlü ahlaksızlığa, harama, zinaya kısaca bütün kötülüklere açık olan ve doğru yolda olmayan bir insan’ın Hakk’a ulaşması mümkün müdür? Hakk ve halkın huzurunda temiz sayılabilir mi?
Niyazi Mısri “Padişah girmez saraya hane mamur olmazsa” diyor. İçi pisliklerle dolu olan bir insan’ın gönlüne Hakk, Muhammed, Ali mihman olur mu? Sanmıyorum. İşte o temizlik kişinin ruhunda, özünde olmalıdır. Çünkü o öz Hakk’ın cevheridir. Ruh ve gönül temizliği devamlı olmalıdır. Dış temizlik olmayınca nasıl ki mikroplar bedenimize girerek bedenimizi hasta ettiği gibi iç temizlik, gönül temizliğimizde olmazsa ruhumuz hasta olur. Ruh hasta olunca da kişi şeytani fiillerden kurtulamaz.
Pir Hünkar Hacı Bektaş Veli buyuruyor ki; “Eliniz kirli idi yıkayıp temizlendiğiniz, ayağınız kirli idi yıkayıp temizlendiniz. Yüreğinizdeki kini, kibiri, hasetliği, şehveti su ile nasıl temizleyeceksiniz.”
Değerli Canlar!
Gönül temizliği elbette su ile temizlenmez. Gönül temizliği ikrarla, tövbeyle temizlenir.
Tövbe: İnsan yaratıcı karşısında sürekli bir biçimde noksanlığını görmeli ve ondan yeterince olgunlaşmadığında da af dilemelidir. Allah’tan af dilemek, günah işlemek demek değildir. Sürekli boyut değiştiren ve yükselen benlik bir önceki halinde eksiklik görüp ve ona tövbe etmesidir.
Kur’an ; “Allah’tan af dileyin” diye buyurmuştur.
Yüce Tanrı, elçisine şöyle buyuruyor:
“Ey Muhammed! Eğer insanlar beni evlerine koyarlarsa, ağırlarlarsa, bende onları ağırlarım. Onlar bana gönül aynalarını gösterirlerse, ben de aradan perdeyi kaldırırım. Yüzümü gösteririm.”
Tanrı elçisi ise şöyle buyurdu;
“Allah’ım sen yemekten, içmekten, münezzehsin.(Arınmış ve uzak) Kullarınsa seni nasıl ağırlasın?”
Yüceler yücesi Tanrı buyurur;
“Benim sevgili peygamberim! Şöyle insanlara: Gönül evlerini alçak gönüllülük, aşıklık süpürgesiyle süpürsünler. Hırsı, nasılı, niçini, münafıklığı (iki yüzlülük) hainliği, çekememezliği, dedikoduyu süpürüp atsınlar. Yaptıkları kötü işlerden pişmanlık duysunlar ve pişmanlık suyu ile yıkansılar. Gizli işlerden vazgeçsinler sevgi sofrasını döşesinler. Aşk başlarına vursun.”
Allah’ın yazgısına razılık, teslim, o’ndan çekinme içinde olsunlar. Rica kapıları, tevekkül, iç bilgi denizi ve sabır bahçesinden yana açsın.
“Bismillahirrahmanirrahim’i ve La ilahe illallah’i gönül bohçasına ve benim katıma sunsunlar. Bende bu daveti kabul edeyim. (Dua edenin duasını kabul ederim Bakara, 186 ayet)
Bu bir anlık sunuşların karşılığını üç yüz altmış beş katıyla vereyim. Onun gönlüne gireyim. Beni konuk edişini kabul edeyim. Bende karşılık olarak Firdevs cennetini onlara saray yeri olarak vereyim. (Hacı Bektaş Veli Şerh-i Besmele)
Değerli canlar!
Pirimiz Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin belirttiği gibi, asıl temizliğin gönlümüzde ve yüreğimizde olmasının önemini belirtiyor. Gönlümüzdeki bütün yaramazlıkları süpürüp manevi anlamda iç temizliği sağlamalıyız.
“İnsan yüreği kadar insandır” demiş bir düşünür yüreğimizi Hakk’ın evi etmeliyiz ki, Hakk’da mihman olabilsin. En büyük alem orasıdır. O alem yanlışlarla doldurulursa doğruya yer kalmaz.
İmam Caferi Sadık şöyle buyuruyor:
“Önce doğruları görünüz ki yanlışları ayıra bilesiniz.” Hakk’ın mihman olduğu konak temiz ve pak olmalıdır.
Bu nedenle ruh ve gönül dünyamız Allah, Muhammed, Ali ve Ehl-i Beyt ile beslenen çocuklarımız yaşamlarının ileri dönemlerin de de hem kendisine, ailesine, toplumuna, vatanına faydalı insanlar olacaklardır.
Pirimiz Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli diyor ki; sevgi sofrasını sersinler. O sevgi sofrası cemlerimizde hep var. Çünkü o lokmaları canlar Allah rızasına,sevgiyle yapıp getiriyorlar. Sofra dostluktur, kazan berekettir, o dostluk ve bereket dilerim hiç eksik olmasın, gönüller temiz ve sevgiyle dolsun…
www.alevifm.tr.gg
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 10 ziyaretçi (22 klik) Can burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|